Hoş Geldin, Mühendis!

Tüm mühendislerin ve mühendis adaylarının yer aldığı forum sayfamıza kayıt olmalısınız. Kayıt olduktan sonra tüm ders notlarına, teknik dokümanlara erişim sağlayabilecek, sorularınızı sorup cevaplar verebileceksiniz. Sitemiz tamamiyle ücretsiz olmakla birlikte Mühendis Puanı sistemi uygulamaktadır.

Bilgi paylaştıkça çoğalır.

Premium Abonelik 📢

Premium abonelik ile sitemizi reklamsız gezebilir, dosyaları sınırsızca indirebilirsiniz.

Daha Fazlası

[Muhendisiz.NET] Tekrar Sizlerleyiz! 🎭

Mühendisiz.NET sitesi forum ve blog sayfası olarak tekrar yayın hayatına başladı. 🤩 Sizlerde forum sayfamıza üye olabilir ve mühendis topluluğumuza katılabilirsiniz.

Daha Fazlası

Mühendis Puanı Sistemi🏆

Bilgi paylaştıkça çoğalır felsefesini benimsemiş olmamız nedeniyle Mühendis Puanı sistemini uygulamaya aldık. Dökümanları indirebilmek için bazı paylaşımlarda bulunmalısınız. 📨

Daha Fazlası
  • Dosya indirebilmek için 2 Mühendis Puanına ihtiyacınız var. Konuya yorum atarak 1 MP Not paylaşarak 6 MP kazanırsınız.
    Bilgi Paylaştıkça Çoğalır. (Mühendislik Puanı (MP) Nedir?)
  • Mühendis Puanı kazanmaya vakti olmayanlar için ücretli premium üyelik sistemi aktif edilmiştir.
    (Premium Üyelik SATIN AL)

Jeofizik Nedir

turkmedia

Moderatör
Katılım
8 Ara 2022
Mesajlar
760
Mühendis Puanı
1,612
Dünya’ da ancak ince bir yüzey katmanını dolaysız olarak gözlemleyebiliyoruz. En derin kuyular bile 10 kilometre derinliğe güç inebilmektedir ve Dünya’nın çapı göz önüne alındığında bu, önemsiz bir derinliktir. Bazen aşınmayla açığa çıkmış sıradağ tabanlarından hareketle çok daha derinlere ulaşılabilmektedir. Ama 10 kilometrenin ötesinde olup bitenler ancak dolaylı yöntemlerle incelenebilmektedir. Bu noktada jeoloğun işlevi biter ve yerini jeofizikçiye bırakır. Aslında jeofizikçi, Dünya’nın iç kesimlerini incelemede fizik ölçütlerini kullanır.



Dünya’nın iç yapısı hakkında edinmiş olduğumuz bilgileri daha çok sismolojiye (deprembilim) borçluyuz. Depremlerle ortaya çıkan sismik dalgaların yayılımı incelenerek, gezegenimizin yapısını oluşturan katmanlardaki süreksizlik ortaya çıkarıldı; çekirdek, manto ve kabuk da gene bu şekilde tanımlandı. Dünya’nın manyetik alanının evirtiminin keşfi, okyanus diplerindeki manyetik anormalliklerin nedeninin anlaşılmasını sağladı ve levha tektoniği kuramının oluşturulmasına büyük katkısı oldu.

Nihayet yapılan gravimetri ölçümleri (yer çekiminin ölçümü), izostazi kuramının (yer kabuğunun denge kuramı) geliştirilmesini sağladı. Dünya ölçeğinde yapılan bu jeofizik ölçümleri, bir istasyon ağının kurulmasını gerektirdi ve bu ağ bir dünya haritası yapımına imkan verdi.

Jeofizik Nedir Kısaca Tanımı​

Jeofizik yöntemlerin temel bir önemi yoksa da, farklı bir ölçekte bunlar, toprak altının geometrisini ve doğasını belirlemeye imkan sağlar.



Jeofizi Araştırmaları

Yöresel ölçekte uygulanan jeofizik yöntemleri, maden yataklarını araştırmada olduğu kadar, kamu çalışmalarında da iyi bir araştırma aracı oluşturur; çünkü dolaysız gözlemle ulaşılamayan toprak altı konusunda bilgi verir.

Sismoloji derinlerdeki toprakların özelliği ve yerleşimi konusunda yeterli imgeleri sağlar. Bu dal işlenen probleme uygun şiddette bir patlamanın doğurduğu dalgaları çözümler. Petrol araştırmalarında temel araçlardan biridir ve karada olduğu kadar denizde de hidrokarbon kapanları oluşturmaya elverişli bölgelerin yerlerini belirleme imkanı verir. Böylece kuyu açmada yer belirleme açısından rehberlik eder. Ayrıca bu dalgalar, toprak altının belirgin niteliklerini ortaya koyar; mesela çatlak ve sağlam kayaçlar dalgaları aynı hızla iletmez; dolayısıyla bu yöntemden kamu işlerinde de yararlanılır.

Toprak altındaki ferromanyetik kütleler, uygun ölçekteki haritalarda gösterilen manyetik anormalliklere yol açar. Bu haritalar bazı minerallerin değişimini de belirtir.



Gravimetrik haritalar yer kabuğu içindeki kütlelerin dağılımı üzerine bilgi verir. Negatif bir anormallikle ortaya çıkan kütle eksikliği, toprak altında boşluklar bulunduğunu gösterir. İnşaat çalışmalarına girmeden önce bunların bilinmesi gerekir. Tersine, pozitif bir anormallik yoğun bir kütlenin varlığını gösterir; bu yoğunluk bir mineralin derişiminden kaynaklanabilir.

Öte yandan, yaygın olarak kullanılan başka jeofizik yöntemleri de vardır. Elektrik akımının yayılma hızını yansıtan direncin ölçümü de kayaçların özelliği hakkında bilgi verir. Radyoaktifliğin ölçütüyse, uranyum ve radyoaktif maden filizi yataklarının araştırılmasında kullanılır.

Sismoloji​

Bir deprem dalgasının başlaması, bir patlamayla karşılaştırılabilir; Dünya’nın her yanına yayılan dalga yayımına yol açar. Sismolojinin konusu, geçtiği çeşitli ortamların halini ve özelliğini anlama imkanı veren bu dalgaların davranışını incelemektir.

Elbette bu dalgalan incelemek için, her şeyden önce bunları kaydetmek gerekir. Bu amaçla sismograf kullanılır; bu aygıtlar gerçekte hiç kesilmeyen ve çoğunu bizim algılayamadığımız yer salınımlarını büyüterek kaydeder ve salınım kayıt diyagramlarını yani sismogramları sağlar. Bir deprem dalgası, art arda üç tip dalganın geldiğini gösterir: P dalgaları (birincil), S dalgaları (ikincil) ve L dalgaları. Belli bir noktadaki yer hareketini belirlemek için bu üç dalga serisinin bir düşey bileşenini ve iki yatay bileşenini kaydetmek gerekir. Dünya yüzeyine yayılan sismoloji istasyonları ağı, gezegenimizdeki bu salınımları sürekli olarak kaydeder. Sismogramlar incelenerek, meydana gelen bütün depremlerin yeri kesin olarak belirlenir. Bu sismik izleme, şiddetli depremlerin ve yanardağ patlamalarının tahmini için de gereken öğelerden biridir.

Ama P ve S dalgaları veya hacim dalgalan, Dünya’nın iç katmanlarında yayılma özelliği taşır. Dalgalanma hızı sıcaklığa, basınca ve kat edilen ortamın yapısal özelliklerine bağlıdır. Sismik dalgalar farklı özellikte iki ortam arasındaki sınırı belirleyen süreksizlik bölgesinden geçerken kırılır. Bu yoruma, depremden kaynaklanan hacim dalgalarının yörüngeleri çözümlenerek varıldı ve Dünya’nın, süreksizlikle birbirinden ayrılmış, eş merkezli katmanlardan oluşan bir küre olduğu düşüncesi doğdu. Ayrıca sıvılar içinde yayılmayan P dalgalarının bu özel davranışı, Dünya’nın dış çekirdeğinin erimiş halde olduğunun anlaşılmasına olanak sağladı.

Sismoloji aynı zamanda, Dünya’nın dış kabuğunun değerlendirilmesini sağlayan bir bilim dalıdır. Bu alanda doğal dalgalardan yararlanıldığı gibi, bir patlayıcı madde kullanılarak elde edilen dalgalara da başvurulur. Oşinografi biliminde (deniz bilimi) dalgaların kırılmasıyla (yayılma hızını verir) yansıması (süreksizliği belirtir) birlikte kullanılarak, okyanus kabuğunu kaplayan tortul kayaç serilerinin kalınlığı ve dizilimleri belirlenir.
 

Son kaynaklar